Halihazırda etkin şekilde içtihat üretip standart belirleyen üç bölgesel insan hakları mahkemesi olarak Afrika İnsan ve Halkların Hakları Mahkemesi (AİHHM), Amerikalılar Arası İnsan Hakları Mahkemesi (AmİHM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2019 yılında verdikleri önemli kararlar hakkında ortak bir rapor yayımladı.
Raporun Afrika İnsan ve Halkların Hakları Şartı'na (AİHHŞ) ve AİHHM içtihatlarına ayrılan bölümünde öne çıkan kararlar sırasıyla yaşam hakkı (AİHHŞ m.4), hukuki statünün tanınması hakkı (AİHHŞ m.5), tarafsız bir mahkeme önünde yargılanma hakkı (AİHHŞ m.7[1]{d}), seyahat hakkı (AİHHŞ m.12), ülke yönetimine katılma hakkı (AİHHŞ m.13) ve bireyin davasının dinlenilmesi hakkını ilgilendiriyor. Afrika Mahkemesi'nin aslında lafzen AİHHŞ kapsamında olmayan non bis in idem ilkesini, yorum yoluyla sözleşme kapsamına sokması ve bu doğrultuda Benin Cumhuriyeti aleyhine ihlal kararı vermesi raporun en dikkat çeken satırlarından birisi olarak göze çarpıyor.
AİHM'e ve Avrupa bölgesindeki insan hakları içtihatlarına ayrılan sayfalarda, mahkemeye yapılacak bireysel başvuruların kabul edilebilirlik şartlarından birisi olan altı aylık süre kuralının yanı sıra (AİHS m.35) çekirdek haklar başlığı altında yaşam hakkı (AİHS m.2), işkence ve kötü muamele yasağı (AİHS m.3) ile özgürlük ve güvenlik hakkı (AİHS m.5) açısından 2019 yılındaki önemli içtihatlara yer veriliyor. Öte yandan usuli haklar başlığı altında adil yargılanma hakkı (AİHS m.6), kanunsuz ceza olmayacağı (AİHS m.7), non bis in idem likesi (AİHS Ek Protokol 7, m.4) ve etkili başvuru hakkı (AİHS m.13) ile özel hayatın gizliliğine saygı hakkı (AİHS m.8) açısından gelişmeler açıklanıyor. Raporun sonunda AİHS'e Ek 16 numaralı Protokol ile Avrupa sisteminde uygulanmaya başlanmış tavsiye görüşü, adil tatmin ve sözleşmenin bağlayıcılığı hakkındaki önemli standartlar bulunuyor. Bunlar arasında Fransız temyiz makamının istemi üzerine taşıyıcı anneliğe ilişkin AİHM'in verdiği tavsiye görüşü, hem mahkemenin bu alandaki ilk tasarrufu olmasıyla hem de sağlık hukuku alanında insan hakları açısından en sorunlu konu başlıklarından birisi olan taşıyıcı annelik açısından özgürlükçü bir içeriğe sahip olmasıyla öne çıkıyor.
Raporun AmİHM içtihatlarına ve Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesine (AmİHS) ayrılan son bölümünde hukuk önünde kişi olarak tanınma hakkı (AmİHS m.3), yaşam hakkı (AmİHS m. 4), insanca muamele görme hakkı (AmİHS m.5), kişi özgürlüğü hakkı (AmİHS m.7), adil yargılanma hakkı (AmİHS m.8), düşünce ve ifade özgürlüğü (AmİHS m.13), mülkiyet hakkı (AmİHS m.21) ve ekonomik, sosyal, kültürel ve çevreye dair haklar (AmİHS m.26) açısından önemli kararlar bulunuyor. AmİHM'in Hernández v. Argentina kararında sağlık hakkının içeriğini belirlerken AmİHS hükümleri ile beraber gerek bölgesel gerekse Birleşmiş Milletler sisteminde yürürlükte olan hemen hemen tüm insan hakları sözleşmeleri hükümlerini de göze alması raporun bu bölümünün en önemli özelliklerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Mahkeme bu şekilde başladığı hükmünde sağlık hakkı standartlarını mevcudiyet, erişilebilirlik, kabul edilebilirlik ve kalite olmak üzere dört başlık altında sıralıyor. Hükmün sonunda, sağlık hakkının aşamalı olarak gerçekleştirilmesi gereken yönleri olduğu gibi derhal uygulanması gereken yönleri olduğuna da dikkat çekiliyor.
Comments