Anayasa Mahkemesi, başkan Hasan Tahsin GÖKCAN; üyeler Muammer TOPAL, Recai AKYEL, Yusuf Şevki HAKYEMEZ, Selahaddin MENTEŞ ile raportörler Hasan SARAÇ ve Elif ÇELİKDEMİR ANKITCI’nın imzası bulunan ve 16 Mart 2021 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan kararında; özensiz ve gerekli çaba gösterilmeden yürütülen ceza soruşturmasının, somut olayda kötü muamele yasağını ihlal ettiğine hükmederek soruşturmanın yenilenmesine karar verdi.
Av. Mehmet Faruk KOÇAK
Başvuru Numarası
Başvuru Tarihi
15/9/2017
Karar Tarihi
10/2/2021
Karar verilene kadar geçen süre
40 AY 26 GÜN
İlgili Hak:
Kötü Muamele Yasağı
Anahtar Kelimeler:
Duygusal şiddet
Özel hayatın gizliliğini ihlal
İntihara yönlendirme
Etkili soruşturma
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar
Özet:
Somut olayda, öğretmenlerinin telefonuna el koymasıyla erkek arkadaşıyla mesajlaşmaları ifşa olan 15 yaşındaki lise öğrencisinin, okul idaresinin tavırlarının ve öğrenciyi bu durumu ailesine söylemekle tehdit etmesinin tetiklediği psikolojik durum içindeyken intihar etmesi olayı; özenli, titiz şekilde ve gerekli çaba gösterilerek soruşturulmadığından devletin kötü muamele yasağı açısından yüklendiği pozitif yükümlülüklerin usul boyutu ihlal edilmiştir.
Olay
Olay anında 15 yaşında olan lise öğrencisi NT’nin ders öğretmeni HCK, NT’nin yasak olmasına rağmen okula cep telefonu getirdiğini fark ermesi üzerine telefona el koymuş ve bu esnada telefon ekranında yine aynı okulda öğrenci CM’den gelen mesajları görmüştür. Sürecin devamında, NT hakkında disiplin cezası uygulanması için telefonu müdür yardımcısı NS’ye teslim etmiş ve bunun üzerine NT okul idaresine çağrılmıştır.
Tanık anlatımlarına göre, okul idaresinde NT'nin psikolojisini oldukça zorlayıcı koşullar içinde geçen konuşmalarda NT'nin CM ile sevgili olduğunun anlaşılması üzerine NT, bu durumdan ailesinin haberdar edilmemesi için okul idaresine yalvarmıştır. Fakat okulun idarecilerinden SG, CM’nin babasını aramış ve bu konuşmada odadakilerin de duyabileceği şekilde “evlilik işi var, düğün, düğün” şeklinde beyanda bulunmuştur. Öte yandan müdür yardımcısı NS ise NT’nin annesine ve dayısına durumun haberini vermiştir.
Aynı gün, derslerin sona ermesinden sonra 15:24’te okuldan ayrılan NT’nin 16:00 sularında bir inşaattan atlayarak intihar ettiği anlaşılmıştır.
Başlatılan soruşturmada olay yeri uzmanlarca incelenmiş, fotoğraf ve video kaydı yapılmış, kroki çizilmiş, olay yeri tespit tutanakları tutulmuş, kamera kayıtları incelenmiş, otopsi raporu alınmış ve tanık beyanları dinlenmiştir. Müteveffanın anne ve babası olan Başvurucular da 3/1/2017 tarihinde intihara yönlendirme, hakaret, duygusal şiddet, koruma ve yardım yükümlülüğünün ihlali, özel hayatın gizliliğinin ihlali, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi, güveni kötüye kullanma ve genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçlarından okul idaresi ile inşaat yetkilileri hakkında şikayette bulunmuştur. Bununla beraber söz konusu soruşturma kapsamında yalnızca özel hayatın ve gizliliğini ihlal etme ve başkasını intihara yönlendirme suçları soruşturularak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ve bu karara yapılan itiraz da reddedilmiştir.
Öte yandan NS’ye hakkında kınama disiplin cezası verilmişse de bu karar Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.
Zaman Çizelgesi
NT, yaşanan olayla aynı gün 28/12/2016 tarihinde intihar etmiş, ve Düziçi Cumhuriyet Başsavcılığı olay hakkında derhal soruşturma başlatmıştır. Başvurucular şikayet dilekçelerini 3/1/2017 tarihinde vermiş, fakat Savcılık karar metninde belirtilmeyen bir tarihte kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Söz konusu karara yapılan itiraz 7/8/2017 tarihinde reddedilmiş, bu kararın da 16/8/2017 tarihinde başvuruculara tebliği üzerine 15/9/2017 tarihinde Mahkemeye bireysel başvuruda bulunulmuştur.
Başvurucunun İddiası
Başvurucular, kızlarının intiharıyla sonuçlana olayda etkili soruşturma yapılmadığını ve sorumluların cezalandırılmadığını ileri sürerek eşitlik ilkesi, etkili başvuru hakkı, adil yargılanma hakkı ve sair anayasal haklarının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Mahkeme, jura novit curia ilkesine uygun olarak başvuruyu Anayasamızın “kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı” başlıklı 17. Maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen kötü muamele yasağı açısından değerlendirmiştir.
Mahkemeye göre somut olayın NT üzerindeki ruhsal etkisi, NT’nin yaşı, cinsiyeti, yaşadığı toplumdaki ahlaki değerler ile öğrenim gördüğü okulun disiplin kuralları bir bütün olarak dikkate alındığında, iddia edilen olayın söz konusu yasağın uygulanmasını gerektirecek asgari eşiği geçtiği görülmektedir (§ 43).
Başvurucuların “hakaret ve duygusal şiddet” olgularının yaşandığı yönünde şikayet dilekçesi vermiş olmalarına rağmen somut olaydaki soruşturmanın yalnızca intihara yönlendirme ve NT’nin kişisel verilerinin ifşa edilip edilmediği yönünden yürütülmüş olması hususu, Mahkemeye göre şüphelilerin NT’ye aşağılayıcı muamele gerçekleştirip gerçekleştirmediği sorusunun ihmal etmesiyle somut olaydaki soruşturman kapsamını oldukça daraltmıştır (§§ 53, 54).
Neticede olayın oluş şekli tam olarak aydınlatılamamış, mevcut deliller Başvurucuların şikayetleri çerçevesinde değerlendirilmemiştir. Bu bakımdan, kötü muamele yasağı ile ilgili hususlarda soruşturma makamlarının gerekli çabayı ve titizliği göstermediği görülmekle somut olayda herhangi bir suç oluştuğu kanısına varılmaksızın şikayete ilişkin etkili soruşturma yürütülmediği sonucuna ulaşılmıştır (§ 57).
Commenti