top of page
Image by Gunnar Ridderström

Kentsel DönüÅŸüm Hukuku

Ä°stanbul Kadıköy’de yerleÅŸik avukatlık ve hukuki danışmanlık büromuz, imar hukuku ile kentsel dönüÅŸüm alanlarında müvekkillerine danışmanlık vermektedir. Kentsel DönüÅŸüm projeleri çerçevesinde Avukatlık büromuz inÅŸaat ÅŸirketleri, ÅŸahıs ÅŸirketi sahibi müteahhitler, malikler veya kiracılar gibi ilgilileri kentsel dönüÅŸüm süreçlerinde vekaleten temsil etmektedir. Kentsel DönüÅŸüm danışmanlığı verdiÄŸimiz bölgeler arasında Kadıköy, Üsküdar, Maltepe, Kartal ve ÅžiÅŸli gibi pek çok bölge vardır.

​

Kentsel DönüÅŸüm kapsamında devlet bir yandan hem kiracılara hem de maliklere yönelik birçok teÅŸvik sunarken öte yandan da Kentsel DönüÅŸüm uygulamaları çerçevesinde dikkat edilmesi gereken pek çok önemli kamu yetkisi kullanır. Kentsel DönüÅŸüm mevzuatı çerçevesinde yıkılıp yeniden yapılacak olan binanızın riskli yapı olarak tescili, binanızın yıkılması ve yeniden yapılacak bina açısından müteahhitlerle anlaşılması aÅŸamalarının öncesinde, sırasında ve sonrasında avukat desteÄŸi almanızda büyük fayda bulunmaktadır. ÖrneÄŸin, binanın riskli yapı olarak tescili veya yıkılması iÅŸlemleri açısından hak kaybına uÄŸramamanız için açılması gereken davaların ve yapılması gereken itirazların özel süreleri bulunur.

​

Bu bakımdan alanında tecrübe sahibi ve imar hukuku mevzuatına hakim kentsel dönüÅŸüm açısından faaliyet gösteren avukatlardan danışmanlık almaksızın baÅŸlatılan kentsel dönüÅŸüm süreçleri, ne yazık ki hak kayıpları ile sonuçlanabilmektedir. Bu süreçteki uygulamalar çerçevesinde taşınmazlara iliÅŸkin tüm kira veya satış sözleÅŸmelerinin hazırlanması, takip edilmesi, deÄŸiÅŸtirilmesi veya feshedilmesi ile beraber halihazırdaki taşınmazın mevcut deÄŸerinin ne olduÄŸunun deÄŸerleme raporları ile belirlenmesi gibi birçok aÅŸama önem arz etmektedir.

​

Bu kapsamda kentsel dönüÅŸüm danışmanlığı çerçevesinde verdiÄŸimiz avukatlık hizmetlerimiz arasında;

​

  • Kat malikleri genel kurulu toplantılarına katılarak kentsel dönüÅŸüm kararının alınması açısından hukuki danışmanlık verilmesi,

  • Binanızın riskli olup olmadığının tespiti açısından, lisanslı kuruluÅŸlardan önce, binanızın saÄŸlam olup olmadığı veya binanızda güçlendirme yapılması gerekip gerekmediÄŸi hususlarında tespitlerin yapılması,

  • Binanızın riskli yapı olarak tespiti ve bu çerçevede alınacak raporların kesinleÅŸtirilmesi yahut bunlara karşı itirazda bulunulması aÅŸamalarında kentsel dönüÅŸüm danışmanlığı verilmesi,

  • Riskli yapı tespitinin tapuya ÅŸerh edilmesi,

  • Binanızı yeniden inÅŸa edecek olan müteahhitlik yahut inÅŸaat ÅŸirketleri ile anlaşılması veya mevcut ÅŸirket ile hak kaybına uÄŸranmayacak ÅŸekilde avantajlı sözleÅŸmelerin imzalanması,

  • Åžirketler veya müteahhitler ile malikler arasındaki görüÅŸmelerde arsa payı karşılığı inÅŸaat sözleÅŸmesi ve hasılat paylaşımlı inÅŸaat sözleÅŸmesi gibi iÅŸ modellerinin önerilmesi veya denetlenmesi,

  • Ä°nÅŸaat aÅŸamasında gerçekleÅŸtirilen iÅŸlemlerin inÅŸaat sözleÅŸmesine (örneÄŸin kat karşılığı inÅŸaat sözleÅŸmesi) uygun cereyan edip etmediÄŸinin denetlenmesi ve teknik ÅŸartnameye uygunluÄŸun kontrol edilmesi,

  • Alınan karara raÄŸmen tahliye gerçekleÅŸtirmeyen kiracı veya mal sahiplerinin tahliye edilmesi veya haksız bir ÅŸekilde tahliye tehdidi altında olan bireyler açısından gerekli itirazların yapılarak davaların açılması,

  • SPK (Sermaye Piyasası Kurulu) onaylı deÄŸerleme ÅŸirketlerine maliklerin taşınmazları açısından paylaşıma esas deÄŸerlerin belirlendiÄŸi puantaj toplantılarında hukuki önerilerde bulunulması,

  • Åžirketler veya müteahhitler ile malikler arasındaki görüÅŸmelerde temel olacak inÅŸaat/yatırım sözleÅŸmesi taslağının hazırlanması,

  • Åžirketler veya müteahhitler ile malikler arasındaki görüÅŸmelerde temel olacak Yönetim Planı taslağının hazırlanması,

  • Åžirketler veya müteahhitler ile malikler arasındaki sözleÅŸmelerin imzalanması aÅŸamasında tarafların yanında bulunularak hukuki danışmanlık verilmesi,

  • Konsept ve ana proje seçim aÅŸamalarında hukuki danışmanlık verilmesi,

  • Åžartların deÄŸiÅŸmesi halinde ÅŸirketler veya müteahhitler ile malikler arasındaki sözleÅŸmelerin deÄŸiÅŸen ÅŸartlara uyarlanması,

  • Mevzuatta kentsel dönüÅŸüme giren yapı malikleri veya kiracıları gibi hak sahiplerine yapılacağı düzenlenen yardımlar açısından gerekli hukuki süreçlerin baÅŸlatılması,

  • Tapu müdürlüklerinde gerçekleÅŸtirilecek iÅŸlemlerde tarafların yanında bulunulması,

  • Ä°nÅŸaatın mevcut sözleÅŸmeye uygun ilerlemesi hususunda hukuki yardımda bulunulması ve eÄŸer gerekirse ihtar çekilmesi,

  • Ä°nÅŸaattan sonra yapılacak çevre düzenlemesinin veya yapı kullanım izninin (iskan alınması) alınması sürecinde hukuki yardımda bulunulması,

  • Ä°nÅŸaatın bitmesi ve tapu senetlerinin teslimi sürecinde taraflara hukuki yardımda bulunulması,

  • Sermaye Piyasası Kurulunca (SPK) yetkilendirilmiÅŸ deÄŸerleme ÅŸirketi üçüncü kiÅŸilerle olan sözleÅŸmelerinin hazırlanması ve sözleÅŸmeyenin hukuka uygunluÄŸunun denetlenmesi,

  • Yıkım ve yeniden inÅŸa iÅŸlemlerine muvafakat göstermeyen malikler yahut kiracılar açısından kanunun öngördüÄŸü uygulamalar açısından hukuki danışmanlıkta bulunulması,

  • Kat malikleri kurulu toplantılarında alınan kararların iptali açısından hukuki yardımda bulunulması,

​

gibi hususlar yer alır.

​

Kentsel DönüÅŸüm danışmanlığı hizmetlerimiz çerçevesinde avukatlarımız, kentsel dönüÅŸüm projelerinin her aÅŸamasında aÅŸağıdaki örneÄŸi verilen faaliyetler de dahil olmak üzere fakat bunlarla sınırlı olmamak üzere müvekkillerine hukuki yardımda bulunmaktadır:

​

  • Sadece belediyeler ve tapu müdürlükleri gibi kurumların kayıtlarında olan ve kentsel dönüÅŸüm uygulamasında hak kaybına uÄŸramamanız için bilinmesi gereken hususlar sizin için bu kurumlara gidilerek araÅŸtırılıp incelenmektedir.

  • Ä°nÅŸaat ÅŸirketi veya müteahhit tarafından teklif edilen projeler kapsamındaki bağımsız bölümlerin metrekare ve konum açısından detaylı olarak tetkiki yapılmaktadır.

  • Ä°nÅŸaat ÅŸirketi veya ÅŸahıs tarafından teklif edilen kat karşılığı inÅŸaat sözleÅŸmesinin incelenmesi veya hazırlanması avukatlarımızca yapılmaktadır.

  • Ä°nÅŸaatta kullanılacak malzemelerin teknik ÅŸartname ile düzenlenmesi ve takibi gerçekleÅŸtirilmektedir.

  • Ä°nÅŸaat sözleÅŸmesi çerçevesinde cezai ÅŸartların belirlenmesi ve hak sahiplerinin tahsilatlarını gerçekleÅŸtirmesi gibi iÅŸlemler yapılmaktadır.

  • Hak kaybına uÄŸranılmaması için ilgili tapu müdürlüklerinde veya noterliklerde gerekli tescil ile ÅŸerhlerin gerçekleÅŸtirilmesi saÄŸlanmaktır.

  • Kat karşılığı inÅŸaat sözleÅŸmesinin tapu müdürlüÄŸü ve noterliklerce tescil ve ÅŸerh edilmesi ile sözleÅŸme gereÄŸince devredilecek arsa payları veya mülklerin inÅŸaat ÅŸirketine yahut üçüncü kiÅŸiye devredilmesi sırasında tapuda müvekkillere danışmanlık verilmektedir.

  • Yeni bina açısından yönetim planının hazırlanması ve tapuya tescili gerçekleÅŸtirilmektedir.

kentsel dönüşüm avukatı

Kat Karşılığı Ä°nÅŸaat SözleÅŸmesi Nedir?

Riskli Yapı Tespit Raporu Nedir?

Hasılat Paylaşımlı Ä°nÅŸaat SözleÅŸmesi Nedir?

Kentsel DönüÅŸüme Giren Yapı Maliklerine ve Kiracılara Devlet Destekleri Nelerdir?

Kentsel DönüÅŸüm Kararına Ä°tiraz Edilebilir mi?

Arsa Payı Düzeltilmesi Davası Nedir?

Yapı Kayıt Belgesi ve İmar Barışı Nedir?

Kentsel DönüÅŸüm Mevzuatı, Kentsel DönüÅŸümün Anlamı ve Kentsel DönüÅŸüm Danışmanlığı

​

Kentsel DönüÅŸüm adı verilen mefhum, esasında kelime anlamı açısından bakıldığında çok daha eski tarihlere götürülebilirse de günümüz anlamı ile ilk kez 19. yüzyıl Avrupası’ndaki sosyal, ekonomik ve politik ihtiyaçlar nedeniyle kullanılmaya baÅŸlanmıştır. Paris’in Haussmann tarafından “yeniden inÅŸa” edilmesi veya II. Dünya Savaşı sonrasında harap olan Avrupa ÅŸehirlerinde ve düzensiz göç nedeniyle altyapı ve güvenlik sorunlarının baÅŸ gösterdiÄŸi Amerika BirleÅŸik Devletleri’ndeki soylulaÅŸtırma örnekleri kentsel dönüÅŸümün diÄŸer öncü örneklerindendir.

​

Ä°mar hukukunun olaÄŸanüstü hal düzenlemeleri olarak nitelendirilebilecek olan kentsel dönüÅŸüm mevzuatı, olaÄŸan imar mevzuatı tahtında gerçekleÅŸtirilmesi güç birçok uygulamaya izin vermekte karar alım süreçlerini hızlandırmakta giriÅŸimcilere vergi muafiyetleri getirmekte ve mülk sahipleri ile kiracılara teÅŸvikler sunmaktadır. Bu avantajların verilmesinin nedeni ise deprem kuÅŸağında yer alan ve mevcut konut stokunun çok büyük bir kısmı arzu edilen kalitede bulunmayan ülkemizin içinde olduÄŸu kentsel krizden bir an önce çıkılması arzusudur.

​

Ülkemizde kentsel dönüÅŸüm ile alakalı en önemli üç kanun 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların DönüÅŸtürülmesi Hakkında Kanun, 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıklarının Yenilenerek Korunması ve YaÅŸatılarak Kullanılması Hakkında Kanun ve 5393 sayılı Belediye Kanunu olarak sıralanabilir. Kentsel dönüÅŸüm alanında faaliyet gösteren avukatların, kentsel dönüÅŸüm uygulamaları açısından her bir kanunun farklı düzenlemeleri olduÄŸunu ve aynı bölgede bu kanun hükümlerinin birden fazlasının uygulama alanı bulması halinde ne yapılması gerektiÄŸini bilmesi gerekir.

​

Her bir kanun açısından kullanılacak terminoloji farklı olmakla beraber kentsel dönüÅŸüm uygulamaları kapsamında belirlenecek kentsel dönüÅŸüm alanları, “kentsel dönüÅŸüm ve geliÅŸim alanı”, “yenileme alanı” veya “afet riski altındaki alan” ÅŸeklinde isimlendirilmektedir.

​

Uygulamada ismi en sık duyulan kanun, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların DönüÅŸtürülmesi Hakkında Kanun olup özellikle “riskli yapı” olarak kabul edilen yapılar hakkında oldukça hızlı iÅŸleyen süreçler bu kanun ile mümkün olmaktadır.

​

Özellikle tarihi bölgelerde mülk sahibi olan bireyler açısından önem arz eder ÅŸekilde 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıklarının Yenilenerek Korunması ve YaÅŸatılarak Kullanılması Hakkında Kanun, yıpranan ve özelliÄŸini kaybetmeye yüz tutmuÅŸ ve sit alanı olarak tescil edilmiÅŸ bölgeler ile bu bölgelere ait koruma alanlarının, bölgenin geliÅŸimine uygun olarak yeniden inÅŸa ve restore edilmesini ilgilendirmektedir. Kanun uyarınca ilan edilecek “yenileme alanları” ise il özel idarelerinde il genel meclisinin ve belediyelerde belediye meclisinin kararı ile belirlenir. BüyükÅŸehir belediyelerinde ise yenileme alanı ilan etme kararını ilkin ilçe belediyesi almakta ve bu karar, büyükÅŸehir belediye meclisinde onaylanmaktadır. Bu ÅŸekilde belirlenen yenileme alanları, CumhurbaÅŸkanınca karar alınması halinde uygulanmaya baÅŸlar.

​

Öte yandan, bahsi geçen iki kanundan farklı olarak 5393 sayılı Belediye Kanunu uyarınca belediye veya mücavir alanlar sınırlarında bulunan yerler “kentsel dönüÅŸüm ve geliÅŸim alanı” olarak ilan edilebilmektedir. Bu ÅŸekilde bir yeri kentsel dönüÅŸüm ve geliÅŸim alanı etme yetkisi, büyükÅŸehirlerde büyükÅŸehir belediye meclisine, büyükÅŸehir olmayan yerlerde ise belediye meclislerine ait olup bu alanlarda kamunun kullanımında olan yerlerin bulunması halinde kentsel dönüÅŸüm ve geliÅŸim alanı ilan edilebilmesi için CumhurbaÅŸkanı kararı gerekir. Bu kanun uygulamalarında 2981 ve 6785 sayılı kanunlar kapsamında hak sahibi olmuÅŸ kimselere enkaz ve aÄŸaç bedeli ödenmektedir.

​

​

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların DönüÅŸtürülmesi Hakkında Kanun çerçevesindeki Kentsel DönüÅŸüm sürecindeki önemli aÅŸamalar nelerdir?

​

Ä°fade edildiÄŸi gibi uygulamada ismi en sık duyulan kentsel dönüÅŸüm uygulaması, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların DönüÅŸtürülmesi Hakkında Kanun uyarınca bina bazında gerçekleÅŸtirilen kentsel dönüÅŸüm uygulamalarıdır. Bu doÄŸrultuda, 6306 sayılı Kanun uyarınca belli binalar açısından tekil olarak “riskli yapı” tespiti yapılabileceÄŸi gibi CumhurbaÅŸkanınca karar alınması halinde “riskli alan” ilanı da yapılabilir. Kanunun tanımıyla riskli yapı kavramı “riskli alan içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapıyı” ifade eder.

​

Bu hususta genel bir sınıflandırma yapılacak olursa öncelikle kentsel dönüÅŸüm uygulaması yapılacak bina açısından risk tespitinin yapılması gerekmektedir. Bu tespit “karot çalışması” olarak da bilinir ve bunun yapılabilmesi için bakanlığa, belediyelere, il özel idarelerine veya yetkili özel yapı denetim kuruluÅŸlarına baÅŸvurulması icap eder. Ä°fade edilmelidir ki 1999 Marmara depremi öncesi inÅŸa edilmiÅŸ yapıların birçoÄŸunda “depreme dayanıksız” raporu verilmektedir. Riskli yapı tespit süreci tamamlandığında, mevzubahis bağımsız bölümlerle alakalı tapu kayıtlarına “riskli yapı” ÅŸerhi düÅŸülür.

​

Riskli yapı kararının kesinleÅŸmesinin ardından 90 günlük süre içerisinde aÅŸağıda belirtilen ÅŸekilde yıkımı yapılmamış yapının elektrik, su ve doÄŸalgaz baÄŸlantıları kesilmektedir. Bu ÅŸekilde yıkılan bina malikleri, bu aÅŸamadan sonra arsa payları oranında olacak ÅŸekilde üçte iki (2/3) çoÄŸunluk kararı ile arsa hüviyetindeki taşınmazlarına hangi ÅŸirket veya ÅŸahıs ile ne surette anlaÅŸma yapılacağına ve inÅŸa edilecek bağımsız bölümlerin ne surette paylaşılacağına yönelik anlaÅŸma yapacaktır.

​

Kentsel dönüÅŸüm süreci, biraz daha detaylı olarak aÅŸağıdaki gibi özetlenebilir: “Riskli yapı”, masrafları kendilerine ait olmak üzere öncelikle yapı malikleri veya kanuni temsilcileri tarafından lisanslandırılan kurum ve kuruluÅŸlara yaptırılır ve sonuç Çevre ve Åžehircilik Bakanlığına veya ilgili belediyeye bildirilir. Bu kapsamda kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmadığı için arsa paylı tapu var ise, arsa üzerinde fiilen bulunan yapının riskli yapı tespiti, yapının sahibi olan arsa payı sahibince yaptırılır. Arsa üzerindeki yapının baÅŸkasına ait olması ve bunun da tapu kütüÄŸünde belirtilmiÅŸ olması halinde, riskli yapı tespiti lehine ÅŸerh olan tarafça yaptırılır. Öte yandan Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı da riskli yapıların tespitini süre vererek maliklerden veya kanuni temsilcilerinden isteyebilir ve verilen süre içinde yaptırılmadığı takdirde, tespitler bu bakanlıkça veya ilgili belediyece yapılabilir. Bu ÅŸekilde yapılan tespite karşı maliklerin on beÅŸ gün içinde itiraz etme hakkı olduÄŸu unutulmamalıdır.

​

Riskli yapı tespitine karşı yapılan itirazın reddedilmesi veya riskli yapı tespitine itiraz edilmemesi suretiyle riskli yapı tespitinin kesinleÅŸmesi halinde; Altyapı ve Kentsel DönüÅŸüm MüdürlüÄŸü veya Çevre ve Åžehircilik Ä°l MüdürlüÄŸü riskli yapının yıktırılmasını uygulamanın gerçekleÅŸeceÄŸi idari bölgenin hüviyetine göre ilgili belediyeden veya il özel idaresinden ister.

​

Bu istem üzerine ilgili belediye veya il özel idaresi, en az altmış (60) gün vererek yapının maliklerinden yapının yıktırılmasını ister. Riskli yapının maliklerce yıkılmaması üzerine maliklere bu konuda tebligat yapılması ve yapının maliklerce yıkılması için en az otuz (30) gün süre verilmesi kaydıyla yapı idare tarafından yıkılır. Verilen bu süreler içerisinde maliklerin harekete geçmemesi halinde riskli yapılara elektrik, su ve doÄŸal gaz verilmemesi ve verilen hizmetlerin durdurulması ilgili kurum ve kuruluÅŸlardan istenir. Malikler tarafından yıktırılmadığı için devlet tarafından yapılan veya yaptırılan tahliye ve yıkımın masraflarından malikler hisseleri oranında sorumludur. Bu masraflar, yapılacak tebligatı takip eden bir aylık süre içerisinde ödenmek durumundadır.

​

Maliklerin binayı yıktırabilmesi için almaları gereken yıkım ruhsatı, yapı maliklerinden biri veya birkaçının müracaatı üzerine, yapının tahliye edildiÄŸine ve elektrik, su ve doÄŸalgaz hizmetlerinin kapatıldığına dair belgelerin sunulmasına ve yıkım sorumlusu olarak statik fenni mesulün belirlenmesine istinaden, maliklerin muvafakati aranmaksızın altı (6) iÅŸgünü içerisinde düzenlenir. Önemli bir husus olarak riskli yapıların herhangi bir ÅŸekilde tahliyesi ve yıktırma iÅŸ ve iÅŸlemlerini engelleyenler hakkında Cumhuriyet BaÅŸsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.

​

Bu çerçevede yapı maliklerinin, binanın yıktırılmasını durdurma ve bunun yerine binanın güçlendirilmesini saÄŸlama imkanı da bulunmaktadır. Bu istem halinde riskli yapının yıktırılması için verilen süreler içerisinde; maliklerce, güçlendirmenin teknik olarak mümkün olduÄŸunun tespit ettirilmesi, kat maliklerince usulüne uygun bir güçlendirme kararı alınması, güçlendirme projesinin hazırlatılması ve imar mevzuatı çerçevesinde ruhsat alınması gerekir.

​

Hak sahiplerine, tahliye tarihinden itibaren 1 yıl içinde ve riskli yapının yıkılmasından sonraki üç ay içerisinde baÅŸvurulması kaydıyla riskli yapılar açısında 18 aya kadar, riskli alan ve rezerv yapı alanları açısından 48 aya kadar kira yardımı yapılabilmektedir.

​

Kentsel dönüÅŸüm uygulamaları kapsamında mevcut inÅŸaat alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inÅŸaat alanı için belediyelerce harç ve ücret alınmadığı gibi Kanun kapsamında olaÄŸan dönem imar uygulamalarından alınan vergilerin birçoÄŸu alınmamaktadır. Kentsel DönüÅŸümü teÅŸvik niteliÄŸinde olan bu uygulama kapsamında alınmayacak vergiler arasında: noter harçları, tapu ve kadastro harçları, imar mevzuatında göre belediyelerce alınması kararlaÅŸtırılmış birtakım harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kurum ve kuruluÅŸlarca döner sermaye ücreti adı altında alınan bütün ücretler ile riskli olarak tespit edilen yapı ile bu yapının yerine yapılacak yeni yapıya iliÅŸkin olarak belediye meclisi kararı ile belirlenen ve alınan her türlü ücret bulunur.

​

Kentsel DönüÅŸüm uygulamaları kapsamında belirtilen sürelerde yapının tahliye edilmemesi durumunda, kamu makamlarınca yapılacak tebligattan en az 30 gün sonra uygulamanın konu olduÄŸu yapıya elektrik, su ve doÄŸal gaz verilmemesi ilgili kurum ve kuruluÅŸlardan istenir ve bu yapıların tahliyesi mülkî amirler tarafından saÄŸlanacak kolluk kuvveti desteÄŸi ile kamu makamlarınca yaptırılır.

​

Önemli bir husus olarak kentsel dönüÅŸüm uygulamasına konu taşınmazın malikleri, riskli yapının yıktırılmasından sonra arsa haline gelen taşınmazda ortaklığın giderilmesi davası açabilirler. Bununla beraber dikkat buyurulmalıdır ki her ne kadar ortaklığın giderilmesi davası açılmış da olsa bu durum, maliklerin kentsel dönüÅŸüm uygulaması açısından mülkiyet üzerindeki hisseleri nispetinde en az üçte iki çoÄŸunluÄŸu ile karar alınmasına ve bu karara göre iÅŸlem yapılmasına engel teÅŸkil etmeyecektir. Kentsel DönüÅŸüm uygulanacak parselde birden fazla yapı bulunması ve bunların tamamının riskli yapı olması halinde, sahip oldukları hisseleri oranında bütün maliklerin en az üçte iki çoÄŸunluÄŸu ile karar verilmektedir.

​

Bahsi geçen bu iÅŸlemler olarak bina halihazırda yıkılsın ya da yıkılmasın, taşınmazların bulunduÄŸu parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleÅŸtirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, ifraz, taksim, terk, ihdas ve tapuya tescil iÅŸlemlerine, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diÄŸer usuller ile yeniden deÄŸerlendirilmesine karar verilebilir.

​

Alınan karara veya toplantıya katılmayan paydaÅŸlara bu karar maliklerce tebliÄŸ edilir. Önemli bir husus olarak bu tebliÄŸde on beÅŸ gün içinde kararın ve teklifin kabul edilmemesi halinde arsa paylarının, Bakanlıkça tespit edilecek veya ettirilecek rayiç deÄŸerden az olmamak üzere anlaÅŸma saÄŸlayan diÄŸer paydaÅŸlara açık artırma usulü ile satılacağı, paydaÅŸlara satış gerçekleÅŸtirilemediÄŸi takdirde anlaÅŸma saÄŸlayan diÄŸer paydaÅŸlara veya yapılan anlaÅŸmaya uyularak iÅŸlem yapılmasını kabul etmek ÅŸartıyla üçüncü ÅŸahıslara satılacağı bildirilir. Satışı yapılacak payın üzerinde ipotek, ihtiyati haciz, haciz ve intifa hakkı gibi hakların bulunması satış iÅŸlemine engel teÅŸkil etmez.

​

Önemli bir husus olarak açık arttırma yolu ile paydaÅŸlara satış gerçekleÅŸtirilemediÄŸi takdirde, ve eÄŸer söz konusu taşınmaz riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında ise, rayiç bedeli Çevre ve Åžehircilik Bakanlığınca ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edilir ve en az üçte iki çoÄŸunluk ile alınan karar çerçevesinde deÄŸerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiÅŸ sayılır veya Bakanlıkça uygun görülenler TOKÄ°’ye veya Ä°dareye devredilir.

​

Açık arttırma ile satış olacağı zaman, satışı yapılacak arsa paylarının rayiç deÄŸerini tespit etmek ve sonrasında satış iÅŸlemini gerçekleÅŸtirmek üzere en az üç kiÅŸiden oluÅŸan Bedel Tespiti Komisyonu ile Satış Komisyonu teÅŸkil olunmaktadır. Rayiç deÄŸer, maliklerce Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı deÄŸerleme kuruluÅŸlarına tespit ettirilmiÅŸ olan taşınmazın deÄŸeri de gözetilerek Bedel Tespiti Komisyonunca belirlenir.

"kentsel dönüşüm avukatı"

Kiracının riskli yapıyı tahliye etmemesi halinde ne yapılabilir?

​

Kentsel DönüÅŸüm uygulamaları çerçevesinde riskli yapı tespiti yapılıp gerekli prosedürler hukuka uygun ÅŸekilde cereyan etmesine raÄŸmen inÅŸaat aÅŸamasına geçilememesi yaygın bir sorundur. Kentsel dönüÅŸüm süreci hakkında verdiÄŸimiz genel bilgide de belirttiÄŸimiz üzere bu gibi hallerde belediyelerin birçok yetkisi bulunmaktadır. Bu açıdan kentsel dönüÅŸüm mevzuatı açısından en büyük araç, kentsel dönüÅŸüm sürecinin baÅŸlatıldığı binalar açısından kanunun öngördüÄŸü elektrik, su ve doÄŸalgaz hizmetinin kesilmesi imkanıdır. Bununla beraber önemle belirtilmelidir ki 6306 sayılı Kanunda açıkça düzenlenen bu imkan açısından uygulamada birçok sorun ile karşılaşılmaktadır.

​

​

Ä°nÅŸaatı gerçekleÅŸtirecek olan ÅŸirket ile imar planına aykırı içerikte sözleÅŸme yapılabilir mi?

​

Kentsel DönüÅŸüm alanında tecrübeli avukat yardımından faydalanmanızın en önemli olduÄŸu aÅŸamalardan birisi, inÅŸaatı gerçekleÅŸtirecek olan ÅŸirketle yapacağınız sözleÅŸmenin görüÅŸme aÅŸamasıdır. Ä°fade edilmelidir ki Türk Ceza Kanunu’nun 184. maddesinde düzenlendiÄŸi üzere Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kiÅŸi, bir yıldan beÅŸ yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu bakımdan üstünde inÅŸaat gerçekleÅŸecek parsel ve bina için hazırlanacak plan ve projelerin imar mevzuatına uygun olmasında büyük önem vardır. Ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılacak iÅŸlemler açısından örnek olarak Yargıtay’ın 2012 yılında verdiÄŸi bir kararda, iÅŸçi için ana binaya eklenti olarak yapılan yapının bu suçu oluÅŸturduÄŸu tespit edilmiÅŸtir.

​

Bununla beraber uygulamada inÅŸaat ÅŸirketlerinin arsa sahipleri ile olan görüÅŸmelerinde hukuka aykırı vaatlerde bulundukları ve hukuka aykırı vaatleri açısından ilgili kamu kurumlarından izin alamadıkları takdirde sözleÅŸmelerinin geçersiz olacağı gibi hükümler teklif ettikleri görülmektedir. Önemle vurgulamalıyız ki bu hallerde mülk sahiplerinin ciddi hak kayıpları olabilmektedir.

​

​

Kentsel dönüÅŸüm sürecinde müvekkilce yetkilendirilmiÅŸ avukatın sürece ne gibi katkıları olur?

​

Kat malikleri ile müteahhitler arasında ika olan kat karşılığı inÅŸaat sözleÅŸmelerinin de her iki tarafın da maÄŸdur olmayacağı bir ÅŸekilde tanzim ve tatbik edilmesi, kentsel dönüÅŸüm danışmanlığı veren avukatların yardımı ile sorunsuz ilerleyecektir.

​

Kentsel dönüÅŸüme girecek yapı üzerinde yapılacak risk tespitleri, karot çalışması adı da verilen risk ölçümü uygulamasını da içerir süreçte yapılmaktadır. Bu süreçte alınacak oturulamaz raporları olarak da alınan riskli yapı raporlarına itiraz edilmesi süreçleri avukatlar tarafından gerçekleÅŸtirilmektedir. Bu minvalde, bina hakkında alınacak yıkım kararı veya hukuka aykırı karot çalışmasına karşı iptal davası açılması ilerleyen süreç açısından oldukça önemlidir.

​

Öte yandan binanın yenilenmesi kararının ya da binanın güçlendirilmesi açısından verilecek kararların kat maliklerince alınması gerekmektedir. Bu baÄŸlamda avukatların kat malikleri kuruluna, bir baÅŸka deyiÅŸle apartman yönetim toplantılarına giderek süreç ve prosedür hakkında malikleri bilgilendirmesi ve temsilciler kurulunun oluÅŸturulması büyük önem arz etmektedir.

​

Binasının yıkılmasını istemeyen malikler açısından riskli yapı tespit raporuna itiraz sürecinde veya kentsel dönüÅŸüme girmek isteyen maliklere karşı kat malikleri toplantılarında ileri sürülecek görüÅŸler açısından bina güçlendirme iÅŸlemleri ile bu iÅŸlemlere dönük karar mekanizmalarının oluÅŸturulması noktasında da kentsel dönüÅŸümde tecrübeli avukatların faydaları olacaktır. Bu doÄŸrultuda yapılacak güçlendirme baÅŸvuruları neticesinde yıkım iÅŸlemlerinin durdurulması ile yıkım kararının yürütmesinin durdurulması gibi iÅŸlemleri yine kentsel dönüÅŸümde tecrübeli avukatlar gerçekleÅŸtirmektedir.

​

Bir diÄŸer açıdan, Sermaye Piyasası Kurulu (“SPK”) onaylı kuruluÅŸlardan alınacak deÄŸerleme raporu hakkında danışmanlık veya direkt olarak SPK onaylı kuruluÅŸtan deÄŸerleme raporunun alınması aÅŸamasında kentsel dönüÅŸüm alanında çalışan avukatın danışmanlık vermesinde önem bulunmaktadır.

​

Yine riskli yapı tespiti açısından karot çalışması yapılabilmesi ve bu çalışmayı yapacak yetkili ÅŸirketle düzenlenecek sözleÅŸmeler açısından da avukatların çalışmaları vardır.

​

Gerek binanın kentsel dönüÅŸüme girmesinden önce mevcut durum için gerekse inÅŸa edilecek bina açısından gündeme gelecek arsa payı düzenlemeleri açısından gerekli hesaplamaların yapılması ve gerekirse arsa payı düzeltilmesi davası açılması da avukatın faaliyetleri arasındadır.

​

Bu açıdan yapılacak yeni bina açısından yönetim planının hazırlanması ile kentsel dönüÅŸüm uygulaması kararını kabul etmeyen malikler açısından azınlık hissesi satış iÅŸlemlerinin takibi ve yenilenen binanın iskan ruhsatının (yapı kullanım izni) alınması süreçlerinin yerine getirilmesi de avukat tarafından yapılacak önemli iÅŸlerdendir.

​

Bu açıdan deÄŸinilebilecek bir baÅŸka nokta ise imar affı veya imar barışı olarak da bilinen düzenlemeler uyarınca yapı kayıt belgesi alınması gibi süreçlerin yönetimi ve bu süreçler hakkında danışmanlık verilmesi açısından avukatların faaliyet yürütmekte olduÄŸudur.

​

​

Mevzuatımızda "kentsel dönüÅŸüm avukatı" yahut "uzman avukat" ÅŸeklinde unvanlar bulunmakta mıdır?

​

​Avukatlık Kanunu’nun ve avukatlıkla ilgili mevzuatımızın hiçbir yerinde “kentsel dönüÅŸüm avukatı” veya “uzman kentse dönüÅŸüm avukatı” unvanları yoktur. ÇeÅŸitli internet sayfalarında geçen “uzman kentsel dönüÅŸüm avukatı” veya “kentsel dönüÅŸüm avukatı” gibi tabirlerin herhangi bir hukuki dayanağı yoktur.

​

Avukatlar herhangi bir uzmanlık sınavına ya da programına devam etmeden dört yıllık hukuk fakültesi eÄŸitiminin ardından stajlarını bitirdikten sonra ikamet ettikleri ilin barosuna baÅŸvurarak avukatlık ruhsatı talebinde bulunmaktadır. Barolarda gerçekleÅŸtirilen mesleki eÄŸitimin de tamamlanmasının ardından, avukatın faaliyet göstereceÄŸi ile göre ve bu ildeki baro yönetiminin belirlediÄŸi usullere göre avukatın baroya kabulü süreci baro tarafından baÅŸlatılmaktadır. ÖrneÄŸin, Ä°stanbul’da avukat olup kentsel dönüÅŸüm hukuku alanında faaliyet göstermek isteyen hukuk fakültesi mezunları herhangi bir hukuk alanında sınav yahut mülakat olmaksızın avukat olabilmektedir. Öte yandan baÅŸta Ankara’da avukat olmak isteyen ve Bursa’da avukat olmak isteyen hukuk fakülteleri mezunları olmak üzere bazı il baroları, hukuk fakültesi mezunlarının avukat olarak baroya kaydının yapılabilmesi için adaylara mülakat yapabilmektedir. Fakat bu mülakat da genel bir nitelik taşımakta ve hukukun tüm alanları üzerine olmaktadır. Avukatlık Kanunu’nda 2019 yılında yapılan deÄŸiÅŸikliklerle beraber ilk kez 2020-2021 döneminde hukuk fakültelerine kayıt yaptırmış öÄŸrenciler, fakültelerinden mezun olduktan sonra avukat olabilmek için Hukuk Mesleklerine GiriÅŸ Sınavı’na girecekler ve bu sınavda da hukukun tüm alanlarını ilgilendirir sınava tabi tutulacaktır.

​

Dolayısıyla, halihazırda, ne Ä°stanbul Barosu’nda ne Adalet Bakanlığında ne de Türkiye Barolar BirliÄŸi nezdinde herhangi bir hukuk dalı için “uzman avukat” unvanı verilmektedir. Avukatlar hukukun her alanında faaliyet gösterebilmekte ve bunun için hiçbir unvan sahibi olmaları gerekmemektedir.

Bununla beraber kentsel dönüÅŸüm alanında tecrübeli avukatlardan alınacak kentsel dönüÅŸüm danışmanlığı, kentsel dönüÅŸüm projelerindeki sorunların çözümü açısından oldukça önemlidir. Bu kapsamda avukatlar, “kentsel dönüÅŸüm yasası” olarak da bilinen kentsel dönüÅŸüm kanunları ile bunların uygulama yönetmeliklerine hakim olarak mevzuatın öngördüÄŸü imkanlar hakkına müvekkillerini aydınlatmaktadır.

​

BirleÅŸmiÅŸ Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar SözleÅŸmesi çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası hukuk düzleminde yüklendiÄŸi yükümlülük gereÄŸi, kentsel dönüÅŸüm uygulamaları ile bir insan hakkı olan konut hakkının herkes açısından aÅŸamalı olarak gerçekleÅŸtirilmesi gerekmektedir. Devletimizin uluslararası yükümlülüklerine göre, Türkiye’de yaÅŸayan her bir bireyin yaÅŸadığı konutun elektrik, su ve doÄŸal gaz gibi temel gereksinimler açısından düzgün altyapısı olması; içinde yaÅŸayan bireyler açısından fiziki güvenlik koÅŸulları saÄŸlaması ve saÄŸlığı bozan etkenlerden arındırılması; özel ihtiyaç sahibi bireylere uygun altyapıyı haiz olması; saÄŸlık kuruluÅŸları, toplum taşım durakları veya okullar gibi kamu hizmetlerinin sunulduÄŸu noktalara yakın olması; ait olunan kültürel kimliklere uygun ÅŸekilde inÅŸa edilmiÅŸ olması ve bireylerin konutlarından yararlanmaları açısından baÅŸta sebepsiz ve hukuka aykırı tahliyeler olmak üzere çıkabilecek sorunlara karşı hukuki korumadan yararlanması gerekmektedir. Avukatlık büromuz, kentsel dönüÅŸüm danışmanlığı verdiÄŸi her bir dosyada bu bilinçle hareket etmekte ve kat malikleri ile inÅŸaatı gerçekleÅŸtirecek ÅŸirketler yahut müteahhitler arasında imzalanacak sözleÅŸmelerde, her bir kat maliki açısından konut hakkı açısından mevcut uluslararası standartların tüm yönleriyle gerçekleÅŸtirilmesini hedeflemektedir.

"kentsel dönüşüm avukatı"

Kentsel dönüÅŸüm hukuku açısından aklınıza takılan herhangi bir soru veya halihazırda taraf olduÄŸunuz uyuÅŸmazlık hakkında danışmanlık almak isterseniz, faaliyetlerinin ana merkezi Ä°stanbul'da olan ve Kentsel DönüÅŸüm Hukuku alanında tecrübeli avukat kadromuz ile Ä°stanbul'un Kadıköy ilçesinde yer alan avukatlık büromuzda sizleri beklemekteyiz.

bottom of page